Giysi, genellikle insan vücudunu örtmek için farklı kumaşlardan üretilen öğelerdir. Kış aylarında soğuktan korunmak için giydiğimiz kıyafetler genellikle koyu renkli ve kalın kıyafetlerken, yaz aylarında giydiğimiz kıyafetler ince ve açık renkli kıyafetlerdir. Son zamanlarda giyim sektörü sadece vücudu örtmekten ibaret olmaktan çıkmış ve moda amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. Günümüzde çevremize baktığımızda birçok farklı tür giysinin giyildiğini görmekteyiz. Giyim sektöründe elbette iki konu ön plana çıkıyor. Kimi ülkelerde üretilen ürünler en düşük maliyetli ürünlerden oluşurken, kimi ülkeler yüksek katma değerli üretimle kaliteli ve pahalı giyim ürünleri üretmektedir.
Düşük maliyet denince akla ilk gelen ülke olan Çin, Avrupa Birliği ülkelerine 21 milyar € değerinde giyim ihracatı yaparak AB’ye toplam giyim ithalatının %30’unu elinde bulundurmaktadır. İkinci sırada yine bir Asya ülkesi olan Bangladeş, yine düşük maliyetli giyim üretimiyle Avrupa Birliği’ne 12 milyar € değerinde giyim ihracatıyla AB giyim ithalatının %18’ini oluşturarak 2. sırada yer almaktadır. 3. sırada bulunan ülkemiz ise hem Avrupa Birliği ülkelerine yakın olması, hem de diğer Asya ülkelerinden nispeten daha kaliteli ürünler üretmesi açısından Avrupa Birliği giyim ithalatında 8 milyar € ile %12’lik bir paya sahiptir. İngiltere ise bu listede 4. sırada yer alarak AB’nin kaliteli giyim ürünü ihtiyacını karşılamaktadır. Avrupa Birliği giyim ithalatında %6 paya sahip olan İngiltere’nin ürettiği giyim ürünlerinin değeri 4 milyar € olarak kayıtlara geçmiştir. 5. ve 6. sırada bulunan Hindistan ve Vietnam, AB’ye 3’er milyar € değerinde giyim ihracatı yaparak %4’lük payı elinde bulundururlar. Son olarak 6. sırada bulunan Kamboçya, 2 milyar € değerinde giyim ürününü Avrupa Birliği ülkelerine ihraç etmektedir ve bu %4 pay sahibi olmaktadır.
