Küresel salgın hayatlarımızın parçası olduğundan beri pandeminin birçok etkisini hayatlarımızda görmeye başladık. Bu etkilerden en büyük olanlarından birisi pandeminin ekonomik etkisi. Küresel salgın, dünya çapındaki ticari faaliyetleri kesintiye uğrattı. Ancak Covid-19’un ekonomik etkisi bölgelere göre değişiklik gösterdi ve sonuçlar büyük ölçüde bir bölgenin ekonomik durumuna bağlı olarak değişmekte.
Dünya Ekonomik Forumu’nun 20. Küresel Rekabet Edilebilirlik Raporu’ndaki anket verilerini kullanarak Covid-19’un dünya çapındaki ekonomik etkisini sizlerle paylaşacağız. Bu yılki anket Şubat ve Temmuz 2020 arasında gerçekleştirildi ve 126 ekonomiden 11.866 işletme yöneticisinin yanıtlarını içeriyor. Yazımızda göreceğiniz gibi; veriler pandeminin gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki etkilerini gelişmiş ekonomilerle karşılaştırmaya özel odaklanılarak toplanıldı.
Covid-19’un En Önemli Olumsuz Etkileri
İş liderlerinin 2020’deki yanıtlarını son üç yıldaki yanıtlarıyla karşılaştırarak, bazı net eğilimler ortaya çıktı.
Gelişmiş ekonomilerde Covid-19’un en büyük olumsuz ekonomik etkisi; rekabetin azalması, ardından şirketler arasındaki işbirliğinin azalması ve vasıflı işçi bulma ve işe alma konusunda giderek artan bir zorluk olmuştur.
Peki gelişmiş ekonomilerde bu azalan rekabeti tetikleyen şey nedir ?
Faktörlerden biri ; çevrimiçi platformların artan kullanımı olabilir. E-ticaret,belirli sayıda perakendecinin hakimiyetindedir. Bu nedenle , Amazon gibi daha büyük perakendeciler çevrimiçi satışlarında muazzam artışlar görürken, birçok küçük işletme pandemi sürecinde ekonomik sıkıntılarla küçülmeyi göze alıyor ve batmamak için ellerinden gelen çabayı gösteriyor.
Pandeminin gelişmiş ekonomiler üzerindeki olumsuz etkileri; Pazar yoğunlaşması ve yetenek açıklıkları etrafında odaklanırken, gelişmekte olan ülkeler bu yıl artan suç ve yönetim sorunlarıyla karşılaştı:
2018 ve 2019 anketlerinde, suç ve şiddetle ilgili organize suç ve işletme maliyetlerinin düşüş eğiliminde olduğunu belirtmek önemlidir. Bu nedenle Dünya Ekonomik Forumu, bu alanlardaki bu yılki artışı uzun vadeli bir sorun olmaktan ziyade geçici bir Covid-19 kaynaklı aksilik olarak değerlendirdiklerini öne sürüyor.
Covid-19’un En Önemli Olumlu Etkileri
Covid-19’ un getirdiği mücadelelere rağmen,pandemi aynı zamanda olumlu değişimi de tetikledi. Hatta iş dünyası liderleri bu yıl olumsuz gelişmelerden daha çok olumlu gelişmelerin üzerlerinde durdu.
Gelişmiş ekonomilerde en büyük olumlu etkiler; hükümetin değişime karşı duyarlılığı ve bunu şirketler içinde dahili işbirliği takip etti:
İlginç bir şekilde şirketlerin başka şirketlerle olan işbirlikleri kötüleşirken içlerinde olan işbirlikleri gelişti. Bunun nedeni büyük olasılıkla şirketlerin değişen çalışma ortamlarına uyum sağlamaları ve aynı zamanda uzaktan çalışma yoluyla birbirleriyle nasıl işbirliği yapacaklarını öğrenmeleri gerektiğidir.
Dahili işbirliği sadece gelişmiş ekonomilerde gelişmedi. Aslında gelişmekte olan ekonomiler gelişmiş olan ekonomiler de gördüğü en önemli olumlu etkilerden birkaçını yaşadı diyebiliriz:
Resmi olarak değişime duyarlılık algısı artarken,halkın politikacılara olan güveni biraz azaldı. Hükümetlerin Covid-19’a tepkileri gelişmekte olan ekonomilerde iyi karşılanmış olsa da siyasi liderlere yönelik genel duyguların değişmediğini bizlere gösteriyor.
Pandemi Sırasında Ülkeler Nasıl Güçlü Kalmayı Başardı?
Covid-19’un etkileri gelişmiş ve gelişmekte olan ekonomiler arasında farklılık gösterirken, iş liderleri ülkelerin dirençli kalmasına yardımcı olan bazı ortak özellikleri belirledi:
1) Ekonomik Dijitalleşme ve Dijital Beceriler
Sosyal uzaklaşma, salgına karşı kilit bir tepki oldu. Bu nedenle, uzaktan çalışmaya elverişli ülkeler diğerlerinden daha iyi durumda. Hollanda, Yeni Zelanda ve Finlandiya örnek olarak gösterilebilirler.
2) Güvenlik Ağları ve Finansal Sağlamlık
Şirketler ve vatandaşlar için yerleşik destek sistemlerine sahip ülkeler, ekonomilerini ayakta tutmak için daha iyi bir konumdaydı. Danimarka ve Norveç, evlerine çok ihtiyaç duydukları desteği sağlarken, Tayvan ve ABD, güçlü finansal sistemler sayesinde işletmelere yardım edebildi.
3) Yönetim ve Planlama
Sağlık önceliklerini ekonomik ve mali politikalarla dengelemek bu yıl hassas bir danstı. Nispeten istikrarlı siyasi çerçeveler sağlayan ülkeler Singapur, Lüksemburg, Avusturya ve Birleşik Arap Emirlikleri idi.
4) Sağlık Sistemi ve Ar-Ge
Güçlü bir sağlık sistemi; pandemi sırasında ihtiyaç duyulan sağlık hizmetlerine ve yerleşik halk sağlığı protokollerine yaygın erişim anlamına geliyordu. Japonya, İspanya ve Tayvan bunun güzel örnekleriydi.
Yazımızı sonlandırırken sizler içinde bir sorumuz var; rekabet gücünün bu temel özellikleri, 2021’de güçlü bir ekonominin etkili önlemleri olmaya devam edecek mi, yoksa başarı için kriterlerimiz pandemi sonrası gelişecek mi?
İnfografiğe Göz Atın
